home icon ile ilgili görsel sonucu Prof. Dr. Özcan UZUN
Psikiyatri Uzmanı
 
 
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

 

Obsesif kompulsif bozukluğun (OKB) başlıca özelliği obsesyonlar (saplantılar) ve kompulsiyonların (zorlantılardır) bulunmasıdır. Obsesyonlar, kişinin aklından çıkartamadığı ve aklına gelmesine engel olamadığı, rahatsızlık ve sıkıntı veren, yani kaygı uyandıran ısrarlı fikirler, düşünceler ya da görüntülerdir. Bu kaygı, günlük yaşam ile ilgili genel kaygılardan farklıdır. Kompulsiyonlar ise obsesyonları rahatlatmak için yapılan tekrarlayan hareketler, davranışlar ve düşünceler olarak tanımlanırlar.  

Obsesyonlar (Takıntılar)

Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin bunaltı ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemlerdir. Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir. Kişi bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır.  Kişi obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir).

En sık görüleni bulaşma obsesyonudur. Bunu yıkama, yıkanma, temizleme yada bulaşık olduğu düşünülen nesneden kompulsif kaçınma izler. Korkulan nesne genellikle kaçınılması zor olan bir nesnedir (dışkı, idrar, toz yada mikrop gibi). Korkulan nesneye karşı en çok duyulan duygusal tepki anksiyete olursa da obsesif utanç, iğrenme ve tiksinmede sık görülür.

İkinci semptom örüntüsü kuşku obsesyonudur. Bunu kontrol etme kompulsiyonu izler.

Üçüncü örüntü bir kompulsiyon olmaksızın, zihne yerleşen obsesyonel düşüncelerin taşınmasıdır. Bu obsesyonlar genellikle cinsel yada saldırgan bir eylemle ilintili yineleyici düşüncelerdir ve hasta bu düşüncelerinden ötürü kendi kendini kınamaktadır.

En sık görülen dördüncü örüntü simetri ya da kesin olma obsesyonudur. Bunu yavaşlama kompulsiyonu izler. Bu hastaların bir yemek yemeleri, tıraş olmaları saatler alır. Obsesif kompulsif hastalarda dinsel obsesyonlar ve istifçilikte sık gözlenir.

Kompulsiyonlar

Kişinin obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (el yıkama, düzene koyma, kontrol etme gibi) ya da zihinsel eylemlerdir (dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma gibi).  Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.

Sıklığı

Obsesif kompulsif bozukluğun yaşam boyu görülme sıklığı ortalama % 2-3'tür. Kadın ve erkeklerde eşit oranlarda görülür. OKB çocuklarda ve ergenlerde de görülebilmektedir. OKB genellikle erkeklerde daha erken başlangıçlı olmak üzere, sıklıkla ergenliğin son dönemlerinde ya da erişkinliğin başlangıç yıllarında ortaya çıkmaktadır.

Tanı

A. Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır:
  Obsesyonlar aşağıdakilerden (1), (2), (3), (4) ile tanımlanır:

(1) Bu bozukluk sırasında kimi zaman istenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler
(2) Düşünceler, dürtüler ya da düşlemler sadece gerçek yaşam sorunları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir
(3) Kişi, bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye çalışır
(4) Kişi, obsesyonel düşüncelerini, dürtülerini ya da düşlemlerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir).

Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
(1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)
(2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.
B. Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir.

C. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde bir saatten daha uzun zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.

D. Başka bir Eksen I bozukluğu varsa, obsesyon ya da kompulsiyonların içeriği bununla sınırlı değildir (örn. Bir yeme bozukluğunun olması durumunda yemek konusu üzerinde düşünüp durma; Trikotillomaninin olması durumunda saç çekme üzerinde durma; Vücut dismorfik bozukluğunun olması durumunda dış görünümle aşırı ilgilenme; bir Madde kullanım bozukluğunun olması durumunda ilaçlar üzerinde düşünüp durma; Hipokondriasisin olması durumunda ciddi bir hastalığı olduğu biçiminde düşünüp durma, bir Parafilinin olması durumunda cinsel dürtüler ya da fanteziler üzerinde düşünüp durma ya da Majör depresif bozukluk olması durumunda suçluluk üzerine geviş getirircesine düşünme).

E. Bu bozukluk bir maddenin (örn. Kötüye kullanılabilen bir ilaç) ya da genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.

Eşlik eden hastalıklar

OKB’ye sıklıkla diğer psikiyatrik belirtiler ve rahatsızlıklar eşlik edebilir. Bunlardan en sık görüleni depresyondur. Panik bozukluğu, fobiler ve yeme bozuklukları da sıklıkla eşlik eden diğer bozukluklardır. Bu nedenle, aşağıda da belirtildiği gibi, doğru teşhis ve tedavi için belirtiler ortaya çıktığında bir psikiyatrist ile görüşmek önem kazanmaktadır. OKB’ye çeşitli tıbbi hastalıklar da neden olabilir. Özellikle bazı nörolojik hastalıklar ya da nörolojik belirtiler veren diğer tıbbi hastalıklar OKB belirtileri ile başlayabilir. Bu nedenle özellikle geç yaşta başlayan OKB’ de altta yatan bir tıbbi bozukluğun araştırılması diğer bütün psikiyatrik hastalıklarda olduğu gibi önerilmektedir.

Tedavi

Yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi, OKB belirtileri ortaya çıktığında bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek önemlidir. Böylelikle doğru bir teşhis konulabilecek ve doğru bir tedavi başlanması mümkün olabilecektir. Ayrıca altta yatan bir hastalık varsa ilerlemesinin önüne geçme olasılığı artmaktadır. Tedavide ilaçlara ve psikoterapiye yer verilmektedir. Psikiyatrideki tedaviler, tıbbın diğer dallarında olduğu gibi tüm dünyada ve Türkiye'de çeşitli araştırmaların sonucunda belli kurallarla belirlenmiştir. Psikiyatrik tedavi ile belirtilerde  gerileme ve düzelme sağlamak mümkündür.